Yazar: Oscar Wilde
Sayfa Sayısı: 223
Orijinal Dili: İnglizce
Kitap Hakkında Kısa Bilgi:
İlk olarak, 1890 Haziranında Philedelphia'da aylık olarak çıkan "Lippincott's Magazine" adlı dergide yayınlanmıştır. Ardından birkaç düzenlemeyle ve değiştirmeyle İngiliz "Ward Lock & Co" yayınevi tarafından 1891 yılında kitap olarak basılmıştır.
Özet:
Dorian Gray, çok yakışıklı ve saf bir genç. Basil, onun bu güzelliğini görmüş ve portesini çizmiştir. Portrenin bitimiyle ilk başlarda razı olmasa da Basil, portrenin Dorian'ın hakkı olduğu söyleyen Lord Henry'ye karşı koyamaz ve içine duygularını da kattığını söylediği bu portreyi Dorian'a verir. Dorian, bu portreyi görünce portrenin güzelliğini kıskanır ve keşke yaşlanmaya o değil de portre olsa diye düşünür. Ardından portreyi evinden bir köşeye asar. Bu arada Lord Henry, gittiği yemeklere ve oyunlara Dorian'ı da götürmeye başlar. Dorian da Lord Henry'nin düşüncelerinden etkilenmeye başlar. Bu arada gittiği bir tiyatro da Sibly Vane adlı bir oyuncu görür ve ona aşık olur. Her gün onu izlemek için tiyatroya gider. Ardından bir gün kulise gidip ona aşkını itiraf eder. Sibly'nin de aynı duyguları beslediğini gören Dorian onunla nişanlanır. Bir süre sonra, Dorian bundan Lord Henry ile Basil'e bahseder ve onlardan kendisiyle bu oyuncu görmeye gelmelerini ister. Dorian'ı bu kadar heyecanlı gören Lord Henry ile Basil onu kıramazlar ve gelirler. Fakat gördükleri başarısız bir oyuncudur. Buna aşırı üzülen Dorian, bu kadar kötü bir performansla onu utandırdığı için Sibly'e artık onu sevmediğini söyler. Portredeki ilk bozulma başlar. Çünkü Dorian'ın isteği gerçek olmuş, onun işlediği günahlar ve geçirdiği günler portreye işlenmeye başlamıştır. Eve geldiğinde bu değişimi fark eden Dorian, Sibly'e geri dönmek ister fakat onun intihar ettiğini öğrenir. Ardından Dorian portreyi saklar ve 18 yıl boyunca akla gelebilecek her türlü ahlaksızlığı yapar.
Bir gün Basil, Paris'e gitmeden önce portreyi de götürmeye teklif eder ve tabi ki Dorian reddeder. Bunun üzerine portreyi görmekte ısrar eden Basil'i, Dorian sonunda götürmeye razı olur. Ancak portreyi gördüğünde Basil şoka uğrar ve Dorian, bu porterinin görülmemesi gerektiğine karar verir ve Basil'i öldürür. Basil, o gün Paris'e gitmiş olacağından kimse onu fark etmez. Dorian, kimyacı bir arkadaşı tehdit ederek onu cesedi yok etmeye zorlar. Böylece kanıtlar ortadan kalkmış olur. Bir gün gittiği bir barda Sibly'in abisi James ile karşılaşır. James, denizci olduğu için Sibly'in öldüğü haberini yeni almıştır ve katili olduğunu düşündüğü Dorian'ı, sadece Sibly'in bahsettiği "Yakışıklı Prens" gibi bir adla bilmektedir. Bardaki kadınlar birinin Dorian'a bu adla hitap etmesi ile onun peşine düşer ama 18 yıldır hiç yaşlanmamış olması onu şaşırtır ve aynı kişi olmadıklarını düşünür. Ardından yine bardaki kadınlardan birinin 18 yıldır hiç yaşlanmadığı söylemesi üzerine tekrar peşine düşer. Ancak bir av partisinde katılımcılardan biri yanlışlıkla onu öldürür. Rahatlayan Dorian, bir süre sonra bu günahlardan bıkar ve onların göstergesi olan portreyi yok etmeye çalışır. Bir hırsla Basil'i öldüren bıçağı alır ve portreye saplar.
Çığlık sesi duyan hizmetçisi uyanır ve polisi çağırır. Portrenin olduğu odaya girdiklerinin yerde Dorian'ın yüzüğünü takmasından Dorian olduğu anladıkları yaşlı, buruş buruş bir mahlukat görürler. Portrenin eski haline dönmüş ve bıçak Dorian'ın kalbine saplanmıştır.
Dorian Gray'in Portresi (Dorian Gray's Portrait), romanı üzerine çekilmiş bir filmin fragmanı:
Uluslararası olmasında dolayı İngilizcesi bulunmaktadır.
Kaynakça:
- http://tr.wikipedia.org/wiki/Dorian_Gray'in_Portresi
- http://www.youtube.com/watch?v=5eAQWllCHHU
- http://www.idefix.com/kitap/dorian-grayin-portresi-oscar-wilde/tanim.asp?sid=XHUW3VS5MG2G0EIR3W4G
Teşekürler
YanıtlaSilHarikasin
YanıtlaSilEfso çok sağol
YanıtlaSil